Dünya'da Neler Oluyor

Dünya'da Neler Oluyor

Dünya’da neler oluyor? Dünya, üçüncü cihan savaşına mı sürükleniyor? Acaba çıkabilecek üçüncü dünya savaşını dünya kaldırabilir mi? Küçücük bir Suriye savaşı dünyayı onca olumsuz etkilemişken ayrıca çıkması muhtemel bir dünya savaşı dünyayı hangi felaketlere sürükleyebileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Çıkabilecek bir dünya savaşı; kıtlık, salgın hastalıklar, nükleer bombalar nedeniyle insanların en az üçte birinin ölmesi demektir.
Bence buna gerek yok. Herkes kendi sınırlarının güvenliğini korumaktan öteye geçmemeli ve kendi ülkesindeki zenginlik ve kaynaklarla yetinmeyi, diplomasi alanında uluslar arası stratejilere ve sınırlara saygılı ve saygın siyaset yürütürse bir üçüncü dünya savaşı çıkmayacaktır. Ama ne yazık ki tarihin her döneminde dünya milletlerinin başına musallat olmuş bir devlet olmuştur. Günümüzde şeytan üçlüsü kurmuş bu devletler ulaşmış oldukları teknoloji, bunları kudurtmuş olmalı ki dünyaya bu kadar üzüntü yaşatıyorlar. 
Ama ne yazık ki Batılı devletler, üç şeytan devlet - ABD, İngiltere ve Fransa- böyle düşünmüyor. Dünyanın tüm zenginlikleri, yer altı ve yerüstü kaynakları, sağlık sistemleri, yönetim sistemleri kendi ellerinde olmasını istiyorlar. Hal böyle olunca bu tarz bir politika ülkeler arasında büyük bir gerilim yaratıyor ve ülkeleri karşı karşıya getiriyor. 
Şimdi size ben anlayabileceğiniz bir örnek vereyim. Size düşman olan ve sizi yok etmek isteyen birisi gelip sizin komşunuzla dost olsa ve onun evinden silahlarını size doğrultsa siz bundan rahatsız olmaz mısınız? Bir düşünün. 
İşte durum bu.  ABD, NATO kapsamında Ukrayna ile dostluk kurmaya çalışarak Ukrayna topraklarına yerleşerek füzeler ile Rusya’yı tehdit etmeye çalışıyor. Rusya da doğal olarak buna tepki gösteriyor.
Bu durum sıcak bir savaşa dönüşebilir mi? Hem evet! hem hayır!
Burada Türkiye’nin tutumu çok önemlidir. Çıkabilecek bir savaşta Türkiye Batı tarafında olursa Rusya başarılı olamaz, ama Türkiye’nin işi de çok harap olur.  Türkiye Rusya tarafında olursa bu defa da Batı başaramaz.
Bu durumu; Rusya iyi bildiği için, Türkiye'nin zaman zaman politikada yaptığı yanlışlıkları Rusya görmezlikten geliyor. 
Bunun için Batı Türkiye’yi kendi tarafında tutmak istiyor. Yani batılı devletler Türkiye’yi  hem Rusya’ tarafını terk ederek hem de denge siyasetini bırakarak tamamen batılı devletlerle birlikte olmasını istiyor.  Batı’nın bu istekleri karşısında Türkiye Batılı devletlerden bazı isteklerde bulunduğunda Batı Türkiye’nin bu isteklerini yerine getirmiyor veya Türkiye’ye çalım atarak çeşitli bahaneler ileri sürerek Türkiye’ye yönelik sinsice planlarını terk etmiyor.  
Çünkü Batı’nın ileriye dönük Türkiye’yi parçalama ve yıkmaya yönelik planları olduğundan Batı Türkiye’nin isteklerini yerine getirmekten kaçınıyor. Batılı Devletler Türkiye’yi yıkmaya yönelik iç ve dış terör örgütlerini desteklemesi Türkiye’yi rahatsız ediyor. Türkiye’nin isteklerinden birisi de bu, “TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DESTEKLEME!” diyor. Batılı devletler Türkiye’nin bu isteklerini çeşitli bahanelerle reddetmesi Türkiye’yi endişelendiriyor. 

Böyle olunca Türkiye Batılı dostlarının samimiyetine güvenmediğinden Rusya, Çin ve İran çizgisine kaymak zorunda kalıyor. Ama gönülsüz. 

Batılı devletlerin 1991 yılı körfez savaşından beri Türkiye’yi yalnızlaştırma politikası yürütüyor. Bundaki amacı yalnızlaştırmak, ardından bir Suriye gibi, bir Afganistan veya Irak gibi ateş çemberine alarak hem karadan, hem havadan bombardımana tutarak Türkiye’yi ve Türk ulusunu yok etmek. 
İşte bunu ne İran ne de Rusya istemiyor. Çünkü NATO veya Batılı şeytani üç devlet Türk Topraklarında kendi piyon devletlerini kuracak olsalar hem İran hem de Rusya için iyi olmayacak ve sonrasında Türkiye’nin başına gelen aynı akıbeti Rusya ve İran’a yaşatmaya çalışacak.  
İşte Rusya bu nedenle, ne Kafkaslarda, ne Anadolu’da yani çevresinde karışıklık çıkmasını istemiyor. 

Rusya’nın Suriye’ye müdahil olmasındaki asıl amacı bu. NATO’nun veya Batılı güçlerin Irak’ı vurduğunda Rusya pasif bir politika izlemesine rağmen Suriye Politikasında daha etkin rol oynamaya çalıştı. 

Şimdi gelelim Türkiye’ye. Türkiye aslında kendisini bir şey sanıyor evet aslında Türkiye kendince bölgede bir güç. Ama batı bundan oldukça rahatsız ve Türkiye’nin güç olmasını istemiyor.  Ayrıca Türkiye’nin bölgede güç olmasını Batılı devletler hem tehlikeli hem de gülünç buluyor.  Bu düşünce ve politikalar çerçevesinde hareket eden Batılı devletler, Türkiye’nin üzerine aşrı derecede gidemiyor, çünkü Rusya’nın yanına kayabileceği endişesi nedeniyle Türkiye’nin üzerine gidemiyor. Aslında Batılı devletler Türkiye’ye dolaylı yollardan savaş açmıştır. Ama bunu bir çok Türk aydını göremiyor. İç ve dış terör örgütlerini desteklemeleri, silah ve parasal yardımlar yapmaları bunun bir delili olmasına rağmen maalesef birçok aydın ve yazarımız hatta siyaset adamlarımız bu durumu göremiyor.  

Türkiye burada her zamanki gibi denge politikası yürüterek bölgede gücünü ve etkisini artırmaya çalışıyor. Şimdiye kadar hayli mesafe de almıştır.   Yani Rusya ile ABD arasında bir denge politikası yürütüyor. Aslında bu politikadan Türkiye’nin ivedi olarak terk etmesi Rusya’nın safına geçmesi gerekir. Eğer Türkiye Rusya ile birlikte hareket ederse bir de dolar ve euro gibi paraların kullanımını kaldırıp Rusya, İran, Çin ile kendi aralarında anlaşarak farklı bir ticari anlaşma yaparsa, bu tam anlamıyla Batılı devletler için büyük bir yıkım ve çöküş olur. Türkiye de bölgede Rusya’dan sonra hatta bir Rusya gibi eşit ve denk bir bölgesel aktör olur.
Eğer Türkiye Batı ile birlikte hareket eder Rusya’yı karşısına alırsa, Türkiye Batı’nın  kuyruğu bile olamaz. Daha doğrusu Batılı devletler Türkiye’yi kendileri için bir kuyruk bile yapmazlar. 

Şimdi iyice bir düşünelim; karşıda Türkiye’yi yıkmaya yönelik terör örgütlerine verilen onca silah araç ve gereçleri, tırlar dolusu doları terör örgütlerine akıtan ABD, Fransa İngiltere devletleri var. 

Yanı başımızdaki Rusya ise Türkiye’yi yıkmaya yönelik terör örgütlerine yardım yaptığına yönelik tek bir delilimiz yok. Şimdi size soruyorum hangi tarafta olmamız bizim çıkarımıza olur?

Oysa Türkiye’nin Rusya’nın rahatsız olmasına rağmen sihaları Ukrayna’ya satması bence büyük bir yanlışlık yapıldı. Batılı devletler özellikle Suriye’de olduğu gibi Ukrayna’da Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin sihaları Ukrayna’ya satması Batılı devletlerin ekmeğine yağ sürmek gibi bir şey oluyor. Eğer Türkiye Ukrayna ile Rusya arasında bir arabuluculuk yapmak istiyorsa Ukrayna’ya topraklarında NATO’ya üs vermekten kaçınmasını istemesi olmalı.  

Çıkabilecek Rus-Ukrayna savaşında Batılı devletler öncelikli olarak Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Türkiye çıka bilecek bir Rus Ukrayna savaşında Rusya’nın yanında yer almalıdır. Çünkü burada Rusya haklıdır. NATO hem Türkiye’yi hem Rusya’yı çevreleme politikası yürütmektedir. Rusya da haklı olarak tabi ki, bu duruma tepki gösteriyor. Türkiye de bu duruma tepki göstermelidir. Bu nedenle Türkiye denge politikasını terk ederek Rusya’nın safında yer almalıdır. 
Çıkabilecek Rus-Ukrayna savaşında Türk tarafı donkişotluk yapıp bazı bahaneler veya yanlış yönlendirme ve politikalar doğrultusunda Ukrayna’nın yanında yer alması Türkiye’yi felakete sürükler.
  Rusya ile Türkiye’nin karşı karşıya gelmesi demek Rusya için de bir felaket olur. Türkiye Rusya ile Batılı devletlerin savaş meydanına döner. Bir süre sonra dünya coğrafi haritasında  Türkiye gibi bir devlet kalmaz. Zaten Batılı üç şeytan devlet- İngiltere, Fransa ve ABD- Türkiye’nin gelişmesinden oldukça rahatsızlar. Türkiye’ye saldırmayı 1991’yılından beri kafaya koymuşlar. 

 Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirme planlarından birisi ise Karabağ üzerinden oldu. Ermeni-Azerbaycan savaşında Rusya,Türkiye ile karşı karşıya gelmekten çekindi. Batı’ya güvenerek Azerbaycan topraklarına saldıran Ermeniler keçi boynuzu gibi ortada kalıverdiler. Ermeniler bekledikleri yardımı Batı’dan alamadılar. Çünkü Batılı Devletlerin temel amacı Ermenileri bölgede güçlendirerek bir Ermeni İmparatorluğu kurmak değildi. Batılı devletlerin amacı Türk topraklarında İsrail gibi bir çıbanbaşı yaratmaktı. Rusya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirerek birbirleri ile savaştırmaktı. Ama isteklerine burada ulaşamadılar. 

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki Ukrayna-Rusya Savaşında Türkiye, Rusya’yı karşısına alabilecek bir politika sergilememesi gerekir. 

 Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi karşısında Batılı devletlerin yaptırımdan öteye geçmeye güçleri yetmez.  Batılı devletlerin tek derdi öncesinde Suriye, Gürcistan ve Karabağ’da  olduğu gibi şimdi de Ukrayna’da Türkiye ile  Rusyayı karşı karşıya getirmek. Batılılar bunu deneyecekler veya alevlendirmeye çalışıyorlar. 

 Ukrayna’daki mevcut yönetim bu tuzağı zamanında teşhis eder ve Rusya ile sıcak bir savaşa girmekten kaçınması gerekir.  Rusya’nın Mevcut Ukrayna ile ilgili bir alıp veremediği yok. Rusya’nın Ukrayna topraklarında ya da kaynaklarında gözü yok. Rusya’nın tek derdi NATO’nun Ukrayna’ya girmesini önlemek. Bunun güvencesini Batılı devletlerden yazılı olarak istiyor.  Yani, yanı başımızdaki komşumuza biz diyoruz ki arkadaş bu adam benim için tehlikeli, sen bu adamı evine sokma veya evine geldiğinde de adam gibi gelsin ve  silahını bana doğrultmasın. Olay bu. 
Kalın Selametle, Allah’a emanet olun.

Google+ WhatsApp