Kültürel Çatışma

Kültürel Çatışma


 
 
       İslam kültürü ile Batı kültürü arasında çatışma vardır. Bu çatışmada yenik düşmemek gerekir. Batı kültürünün arkasındaki güç Vatikan’dır. Vatikan İslam Kültürü’nü ortadan kaldırmak için sistemli bir faaliyet içindedir. Vatikan; İslam Kültürü’nü yok etmek için öncesinde fitnesel unsurları devreye sokarak güçlü İslâm Devletleri’nde iç savaşlar, taht kavgaları çıkararak zayıflatma yoluna gitti. Ardından büyük Haçlı Savaşları ile İslam Devletlerini ortadan kaldırma yolunu denedi. Burada istedikleri sonuca ulaşamayınca İslam Devletleri yönetim kademesine ajanlar yerleştirerek  içten ele geçirmeye çalışmıştır. Mesele Büyük Selçukluların, Türkiye Selçuklularının ve  Osmanlı Devleti’nin bir süre sonra zayıflamasının temel sebeplerinden en önemlisi budur.
 
        Batı’nın ikinci adımı ise faşizm esasına dayalı milli devletler kurma yoluna gitmesidir. Vatikan bu sayede kendisine boyun eğmeyen Fransız krallığını ortan kaldırıp yerine demokratik esaslara dayalı devletl kurmuştur. Aynı şekilde ABD’ni de çekirdek temelini bu şekilde demokratik esaslara dayalı kurmuştur.  Ardından diğer Batılı devletleri bu şekilde parçalayarak demokratik devletler kurmuştur. Yakın Çağın en güçlü devleti olan Rusya ile Almanya’yı da bir biri ile savaştırarak zayıflatıp ele geçirme yöntemine başvurduğunu görmekteyiz.  Böylece bu devletlere de boyun eğdirmiştir.
          Aynı şekilde I. Dünya Savaşı ile Osmanlı İmparatorluğu’nu da ortadan kaldırıp yerine milli ve demokratik veya krallık esasına dayalı devletler kurma yoluna gittiler. Böylece bu devletleri bir şekilde kendilerine bağımlı hale getirerek teknolojik sınırlandırmalar ile bu devletlerin kendileri ile rekabetlerini kırmışlardır.
 
      Rus yayılmacılığının önüne geçmek için Japonya ve Almanya’yı güçlendirmek için parasal yardımlarda bulunmuşlardır. Aynı şekilde bu devletlerin teknolojik gelişmesinin önünü açmışlardır.
 
         Bir ülkeyi; bilimsel, düşünce, fikir, teknolojik yönden gelişmesini sağlayan etkili bilim adamları ve düşünürlerdir. Vatikan Orta Çağ boyunca bunun için gerekli tedbirleri alarak İslam ülkelerinin kendileri ile rekabet etmesinin önünü kesmişlerdir. Çeşitli devletlere sızdırdıkları ajanlar ile mevcut devletlerin düşünce adamları, bilim adamları tespit edilmiştir. Bu bilim adamları çeşitli fikir ve düşünceleri nedeniyle iftira atılarak önleri kesilmeye çalışılmıştır. Mesela Piri Reis bunlardan biridir. Piri Reis atılan bir iftira sonucu idam edilmiştir. Güçlü Osmanlı Devleti’ni doğuya karşı savaş açmasını sağlamışlardır. Güçlü İran ve Memlüklerle savaştırılarak zayıflatılmıştır.  Aynı şekilde Osmanlı Devleti içinde devleti yönetecek beceri ve deneyime sahip şehzadelerin önü kesilerek devlet daha tecrübesiz ve deneyimsiz padişahlara emanet edilmiştir. 
 
   Yine Vatikan Merkezli Avrupa devletleri kiliselerde görev yapan rahiplerin Müslüman olmasının önünü almak için onları çeşitli deneyimlerden geçirmektedirler. Ben bunların yaptıkları ahlaksızlıkları anlatmaya ahlakım el vermiyor. Bunlar kiliselere atadıkları rahiplerden tam iyice emin olmadan atamıyorlar. 
 
       İslam Ülkelerinde kurulan devletlerde çeşitli zamanlarda çeşitli adlarla kurulan teröristlerin arkasında hep batılı devletler var olmuştur. 
        Misal olarak şunu söylemek isterim. Önce bir ülkede faşizm destekleniyor. Sonra savaş çıkarılıyor. Çıkan savaş nedeniyle halk cahil kalıyor. Cahil halk içinden yeni dindar adamlar çıkıyor ve bunlar halka İslam’ı yozlaştırarak anlatıyor. Mesele El Kaide, Taliban, İŞİD, Sedefilik, Vahabilik hep batının pompalaması sonucu doğmuş kuruluşlardır. Bunların eliyle İslam karalanıyor. Böylece hak din İslam’ın yayılmasının önü alınmaya çalışılıyor. 
 
      Böylesi bir kültürel çatışmada güçlü çıkmamız gerekir, dinimize, milletimize, Müslüman kardeşlerimize sahip çıkmamız gerekir. Tehlike büyük. Bunun sonunda namuslar ve mahremiyetin çiğnenmesi var. Özgürlüğün yok olması var. 
        Batılı devletler, sinema, oyunlar, reklamlar, görsel araçlar, müzik yoluyla bilinç altını yozlaştırarak İslam Kültür ve İnanç değerlerini yok etmek için açık, gizli, sinsi faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bunun için İslam yaşantısını alışkanlık halilen getirmeli, bilinçaltının yozlaşmasının önüne geçmek için Ramazan ayına önem vermeli, dini bayramlara önem vermeli, İslâmiyet’in emir ve yasakları iyice kavrama yoluna gidilmelidir. 
 

Google+ WhatsApp